Anadolu’nun Tarihine Bir bakış.

Yeni bir makalemizden daha tüm iyi dileklerim ve niyetimle hepinize selamlar dilerim değerli okuyucular. Bugün sizlere Anadolu’nun birçok kültüre mensup olan yapısından bahsetmek arzusundayım. Eğer vaktiniz olursa bu yazımızdan sonra Palandöken olan yazımızı da okursanız gerçekten memnun oluruz.

Ülkemizi bölgesel olarak düşündüğümüzde oldukça önemli önemli bir konumda bulunduğunu inkâr edemeyiz. İçinde bulunduğumuz Anadolu’yu düşündüğümüzde tarih boyunca birçok topluluğun yaşadığı ve önemsediği bir bölge olmuştur.

Bunun sebeplerini incelersek en önemlisinin coğrafi konumu olduğunu söyleyebiliriz. İki kıtayı birbirine bağlayan bu topraklar her daim oldukça değerli olduğu gibi her daim birçok topluluğun odak noktası haline gelmiştir.

Ana konumuza tam anlamıyla geçmeden önce değinmek istediğim bir konu var işin doğrusu. Eğer ki bir gün güzel memleketimizin doğu şehirlerine yolculuk yapmayı düşünürseniz göz önünde bulundurmanız gerektiğine inandığım bir konu var. Doğu Anadolu Bölgesi tarih boyunca doğuyu ve batıyı birleştiren bir sınır bölge olmasından mütevellit her daim farklı topluluklarca saldırılara maruz kalmış ve birçok kez idari manada el değiştirmiştir. Bunun sonucu olarak doğu bölgemizdeki şehirlerdeki mimari yapıyla beraber şehir planlaması da oldukça karışık bir vaziyet almıştır. Bu yüzden eğer ki doğuda bulunan şehirlerimizden birisine gitmeye karar verdiyseniz sizlere tavsiyem yanınızda bir rehber bulundurmanızdır. Hem bu sayede gerekli gördüğünüz hizmetleri aramakla vakit kaybetmeyeceğiniz gibi gezip gördüğünüz bölgelerle ilgili bilgi sahibi olabileceksiniz. Eğer rehber olarak kiminle iletişime geçeceğiniz hususunda bilginiz yoksa sizlere Bilal Çağatay Erentürk’ü tavsiye edebilirim. Kendisine bu telefon numarasından ulaşabilirsiniz. 0533 517 98 59. Ayrıca diğer platformlarda Erzurum tur rehberi başlığı adı altında bu rehbere rast gelebilirsiniz.

Bir diğer sebepse benim gözümde yer altı kaynakları bakımından Anadolu’nun oldukça zengin olmasıdır. Bu sebeplerin bir sonucu olarak birçok topluluk zaman zaman Anadolu’yu işgal etme girişiminde bulunmuştur. Bu işgaller zaman zaman başarılı olmuş olsa da Türkler 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Anadolu’ya ayak bastıktan sonra Anadolu toprakları günümüze kadar gelen bir Türk Hükümdarlığı altına girmiştir.

Bu topraklara sahip olmak için özellikle Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans’la yaptığımız muharebeler kazanmamız sayesinde ünümüz ve gücümüz her daim artmaya devam etmiştir ki Türklerin Anadolu’da kurduğu ilk devlet olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflayarak yıkılmasından sonra bile yerine Osmanlı Beyliği isimli yeni bir devlet kurularak kısa bir zaman diliminde İmparatorluk haline getirilmiştir.

Yani sonuç olarak Anadolu tarih boyunca birçok topluluğun hedefi haline gelmiş olsa da en sonunda Türk Yurdu haline gelmiştir.

Yorum bırakın